Nazlı DİNÇ’in Kaleminden İnovasyon

İnovasyon; toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması anlamına gelen Latince “innovatus” deyiminden türemiş bir kelimedir. Türkçede “yenilik”, “yenilikçilik”, “yenileşim” ve “yenileme” gibi sözcüklerle karşılanmaya çalışılsa da, anlamı tek bir sözcükle ifade edilemeyecek kadar geniştir.

 

İnovasyon tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu söylemek mümkündür. İnsanoğlu tarihsel süreç içinde ilk çağlardan bu yana yaşamını sürdürebilmek amacıyla her türlü olumsuz koşula rağmen ihtiyaçlarını yenilikler ve icatlarla karşılamıştır.

 

İnovasyon hem bir süreci, hem de bir sonucu ifade eder. Günümüzde var olan bir ürünü veya hizmeti ele alıp yeni etkin özellikler katıp yeniden insanlığın hizmetine sunmak olarak da değerlendirilebilir. Bu aşamada önemli olan, değişen yeni özelliğin etkin olabilmesidir.

 

İnovasyon, tek başına icat ya da Ar-Ge demek değildir. Sürekliliği olan bir faaliyettir. Herkesin baktığı yere bakma, fakat başkalarının göremediği şeyleri görme becerisidir. Yaratıcılığın kullanımı ve uygulanmasıdır. Tesadüfen gerçekleştirilen, büyük ve parlak fikirlerin ve fırsatların nadiren yakalanıp uygulamaya konduğu bir eylem değildir. Bilinçli ve sistemli olarak atılan adımlarla gerçekleşen, stratejik bir bakış açısıyla yürütülen bir süreçtir. Sadece yeninin ve yeniliğin peşinde olmak değil; var olanı daha iyi hale getirmek, geliştirmek ve farklılaştırmak da inovasyondur.

 

Radikal inovasyon, radikal fikirler sonucu daha önce denenmemiş ve yeni geliştirilmiş ürün veya üretim yöntemlerinin ortaya çıkarıldığı büyük atılımlarla oluşur. Artımsal inovasyon ise adım adım yapılan, bir dizi geliştirme ve iyileştirme faaliyetini içeren çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıkar.

 

Oslo kılavuzunda yer alan OECD-EUROSTAT (2005) çalışmasındaki inovasyon sınıflaması genel kabul görmektedir. Buna göre inovasyonun türleri; işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet), süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yönetim başarısı olarak ortaya çıkabilmektedir.

 

İnovasyonun pek çok çeşidi olsa da temel olarak dört gruba ayrıldığı ifade edilebilir: Ürün inovasyonu, hizmet inovasyonu, süreç inovasyonu ve pazarlama inovasyonu.

 

Ürün İnovasyonu: Mevcut ürünlerin, üzerlerinde farklı ve yeni değişiklikler yapılarak piyasaya sunulmasıdır. Ürün inovasyonu alanındaki yenilikler, sunulan özelliklerden ürünün kalitesine kadar her şeyi içermektedir. Bu alandaki yenilikler, temel bir ürüne gerçek değer katabilecek tamamlayıcı ürünler ve hizmetler etrafında dönmektedir. Ürün inovasyonunda kilit nokta, ürüne önemli bir değer katmaya çalışmaktır ve sahip olunan bileşenleri geliştirmekle ilgilidir.

 

Hizmet İnovasyonu: Yeni bir hizmet yaklaşımında bulunulması veya mevcut hizmetlerin önemli ölçüde değiştirilerek sunulmasıdır. Hizmet inovasyonu, müşteriler için yeni hizmetlerin oluşturulması ve tanıtılmasını içerir. Müşteri deneyimi etrafında döner. Bu alandaki yenilikler; ister kullanımını kolaylaştırarak, ister gözden kaçan işlevselliği vurgulayarak veya yaygın sorunları gidererek, ürün veya hizmetin özelliklerini geliştirir.

 

Süreç İnovasyonu: Bir şirketin rekabetçi kalmasına veya müşteri taleplerini karşılamasına yardımcı olan ürün ya da hizmetlerinde yeni bir teknoloji veya yöntemlerin uygulanmasıdır. Pazardaki rekabet, yüksek küreselleşme hızı, artan müşteri gereksinimleri ve teknoloji alanındaki gelişmeler; şirketleri üretim süreçlerinde inovasyon uygulamaya yöneltir. Çünkü süreç inovasyonları şirketlerin üretim hızını artırırken, paradan ya da zamandan tasarruf etmelerini sağlar.

 

Pazarlama İnovasyonu: Bir ürünün ya da ambalajının farklı tasarımlarla yenilenmesi, farklı pazarlama yaklaşımlarının kullanılması veya mevcut yaklaşımların geliştirilmesidir. Pazarlama inovasyonu, yeni ürün ve hizmetlerin pazar başarısının desteklenmesine katkıda bulunan tüm inovasyon yönetimi faaliyetlerini kapsamaktadır ve ticari bir başarıya büyük katkı sağlayabilecek bir olgudur. Bu nedenle pazar araştırması içermeyen, pazar taleplerini anlayamamış ve pazara uyumlu olmayan yeniliklerin inovasyon değeri kazanması zordur.

 

Teknolojik İnovasyon: Teknolojik ürün ve süreç inovasyonunu kapsar. Burada ürün; hem fiziksel bir ürünü, hem de bir hizmeti ifade etmektedir. Teknolojik olarak yeni bir ürünün veya sürecin geliştirilmesinin yanı sıra, mevcut ürün ve süreçlerde önemli teknolojik değişikliklerin yapılması da bu kapsamda değerlendirilebilir.

 

İnovasyon sayesinde şirketler pazar paylarını artırıp yeni pazarlara girilmesine imkan sağlayacak yeni ürünler veya hizmetler geliştirirler. Mevcut ürün veya hizmetlerinde müşteri istek ve ihtiyaçlarına daha iyi cevap verecek ve dolayısıyla daha geniş bir kesim tarafından tercih edilecek şekilde iyileştirmeler yaparlar. Ürün ve hizmetlerinin daha hızlı ve daha iyi fiyatlarla üretilmesini ve satılmasını sağlayacak süreçler geliştirirler. Tüm bunlar, şirketlerin rekabet gücünün artmasını sağlayacak faktörlerdir.

Vitel, 1993 yılından bu yana değişimin gücü ile ivmelenirken, sürekli yeni olanaklara ve projelere imza atmaktadır. Türkiye bilişim sektöründe yenilikçi ve son teknolojilerin öncüsü, lider bir firma vizyonuna sahiptir. Sürekli gelişim için değişim hedefiyle en iyi hizmeti ve teknolojileri müşteri ve iş ortaklarına esnek, dürüst ve profesyonel bir anlayışla sunmaktadır.

 

“Lideri takipçiden inovasyon ayırır.” Steve Jobs

 

Kaynaklar:

  • https://www.egiad.org.tr/wp-content/uploads/arastirma-raporlari/inovasyon-raporu.pdf
  • https://www.kalderankara.org/bilgi-merkezi/makaleler/
  • https://gelisenbeyin.net/inovasyon-teknoloji-arasindaki-iliski.html
  • https://dergipark.org.tr/