Hayatımızın birçok anında bu kelimeyi kullanmışızdır. “Keşke”. Keşke onu sevdiğimi söyleseydim, keşke öyle demeseydim, keşke bu şekilde konuşmasaydım, keşke gitmeseydim… Keşke ile başlayan cümlelerimiz hayatımız boyunca hiç bitmez. Keşkelerimiz aslında bize hayatımızla ilgili hatalardan ders çıkartmayı öğretir. Ama bazı keşkeler vardır ki bizi hayatımızda yanlış yollara, yanlış kararlara sevk eder. Bazı keşkeler vardır ki hayatımızdan sevdiğimiz birinin ayrılmasıyla, ona söyleyemediğimiz şeyleri söyleme arzusu doğurur.
Hatalar yapıyoruz, keşkeler sıralıyoruz… Halbuki bu keşkeleri değiştirmek elimizde değil midir? Bu hataları yapıp yapmamaksa “iyi dinle, iyi oku, iyi düşün” kuralarına uymaktan geçer. Karşımızdakini iyi dinlemiyorsak, öğretilenleri iyi okumuyorsak ve sağlıklı düşünemiyorsak eylemlerimiz hep keşkeler ile biter, bu eylemlerden ders çıkartamayız ve geriye dönüp baktığımızda bu hatalarımızı dağ gibi büyümüş olarak görürüz.
Bir de söyleyemediklerimizin keşkeleri vardır… Yalnızca anı yaşasak, söylemez miydik içimizdekileri? Yarını düşünmeden, tüm olasılıkları bir kenara bırakarak… Hislerimizden bahsetmek, o anki duyguları olduğu gibi söylemek sahiden zor muydu bu kadar? Sebebi reddedilme korkusu muydu? Yoksa doğru an olduğunu düşünmemiz mi? Doğru ana nasıl karar verilir? Harekete geçmenin bir kuralı mı olmalıydı?
Zaman akıp giderken biz keşkeler biriktiriyoruz. Tam da bu yüzden doğru anı ve endişelerinizi bir kenara bırakın, aklınızdan ve yüreğinizden geçenleri söyleyin…
Hayatınızda KEŞKELER olmasın , sağlıkla kalın.